Türkçede özel adlara gelen iyelik, hâl ve bildirme eklerinin kesme işaretiyle ayrılması, 1928de Latin harflerinin kabülünden beri var olan bir yazım kuralıdır.
Hocam, Fatih Sultan Mehmet'e sözünü konuşurken adamın adının Mehmet olduğunu bildiğimizden Mehmet'e diye (çok hafif) duraklı telaffuz ediyoruz, ama bir ad "Fatih Sultan Mehmede" de olabilirdi. Konuşmada belirtebildiğimiz bir ayrımı imlada neden atalım? Maliyetsiz demiyorum ama maliyetli de olsa ayrım belirtebilme gücümüzden vazgeçmekten emin miyiz?
Bence, imlanın gayesi, konuşulan dili bütün ayırt edici nitelikleri ile yazıda sergileyebilmektir. Belirli bir anlam durarak veriliyorsa belirtilmeli, durmayarak veriliyorsa -belirtmemek belirtmekten maliyetli değilse- belirtilmemeli. Fatih Sultan Mehmete sözünü, konuşurken adamın adının Mehmet olduğunu bildiğimden Mehmet'e şeklinde duraklayarak söylüyorum, oysa adı "Fatih Sultan Mehmede" olan birisi de olabilirdi. Bu, yazında da verdiğin gibi bilindik örnekler üzerinden sıkıntı çıkarmaz gözükebilir ama Madagaskara yazdığını gören birisi, kelimenin ne olduğuna nasıl emin olabilir? Konuşurken duraklamayla belirtebildiğim bu ayrımı, imlada belirtebilme gücümü benden almaya çalışıyorsun, kabul edilemez(!) Hepsini kaldırmak sorun çıkartıyorsa kaldırmamak, isteyenin elinden ayrımı belirtebilme imkanını almamak gerektiğini düşünüyorum. Çoğu durumdaki lüzumsuzluklar, lüzumu geldiğinde çuvallamamak içindir. Maliyetli değil demiyorum, ama maliyeti boşuna değil, dilin kendisi maliyetli! Ha tabii, Tdk adlı kurumun keyfi düzenlemeleri düzeltilebilir, onu ayrıca konuşuruz.
İstisnai olsa da küçük harfle başlayan yabancı sözcüklerde de gerekebiliyor: Homo sapiens'in mesela. Tabii "Homo sapiens"in italik yazıldığını düşünürsek burada başka tipografik sorunlar da çıkıyor, sapiens italikken -in normal mi yazılacak? Kesme olsa da olmasa da sorunlu.
görsel tutarlılık açısından sevimsiz buluyorum büyük harfleri. ayrıca iki ayrı set ortaya çıkması da pratik değil (yani minüskül sadece ebat olarak büyütülüp majüskül yapılsa belki daha iyi olurdu ama bir de biçim değiştirmesi nahoş). infaz için benim adayım büyük harfler.
ilkece karşı değilim, hatta sıcak bakıyorum. karşıörnek kasayım dedim aklıma bir tek şu geldi:
yabancı isimlerde kesme işe yarıyor olabilir mi azıcık da olsa?
Rouena gidiyoruz, Rouxnun kitapları, Ozunun romanları, Rabelaisnin üslubu, Anais Ninin fotoğrafı, Tanquerayye düştüm, Bonnefoynın...
Gene de masrafını kurtarmayacağına emin gibiyim.
İyelik ekindeki -n- ile karışıyor:
Recai Kutanın, Kuta mı Kutan mı? Ama bunu yalın hâlde de duyacağımız kesin duruyor.
Hocam, Fatih Sultan Mehmet'e sözünü konuşurken adamın adının Mehmet olduğunu bildiğimizden Mehmet'e diye (çok hafif) duraklı telaffuz ediyoruz, ama bir ad "Fatih Sultan Mehmede" de olabilirdi. Konuşmada belirtebildiğimiz bir ayrımı imlada neden atalım? Maliyetsiz demiyorum ama maliyetli de olsa ayrım belirtebilme gücümüzden vazgeçmekten emin miyiz?
Bence, imlanın gayesi, konuşulan dili bütün ayırt edici nitelikleri ile yazıda sergileyebilmektir. Belirli bir anlam durarak veriliyorsa belirtilmeli, durmayarak veriliyorsa -belirtmemek belirtmekten maliyetli değilse- belirtilmemeli. Fatih Sultan Mehmete sözünü, konuşurken adamın adının Mehmet olduğunu bildiğimden Mehmet'e şeklinde duraklayarak söylüyorum, oysa adı "Fatih Sultan Mehmede" olan birisi de olabilirdi. Bu, yazında da verdiğin gibi bilindik örnekler üzerinden sıkıntı çıkarmaz gözükebilir ama Madagaskara yazdığını gören birisi, kelimenin ne olduğuna nasıl emin olabilir? Konuşurken duraklamayla belirtebildiğim bu ayrımı, imlada belirtebilme gücümü benden almaya çalışıyorsun, kabul edilemez(!) Hepsini kaldırmak sorun çıkartıyorsa kaldırmamak, isteyenin elinden ayrımı belirtebilme imkanını almamak gerektiğini düşünüyorum. Çoğu durumdaki lüzumsuzluklar, lüzumu geldiğinde çuvallamamak içindir. Maliyetli değil demiyorum, ama maliyeti boşuna değil, dilin kendisi maliyetli! Ha tabii, Tdk adlı kurumun keyfi düzenlemeleri düzeltilebilir, onu ayrıca konuşuruz.
İstisnai olsa da küçük harfle başlayan yabancı sözcüklerde de gerekebiliyor: Homo sapiens'in mesela. Tabii "Homo sapiens"in italik yazıldığını düşünürsek burada başka tipografik sorunlar da çıkıyor, sapiens italikken -in normal mi yazılacak? Kesme olsa da olmasa da sorunlu.
o zaman diğer soru: büyük harf ne kadar gerekli? :)
silme küçük + kesme işareti de olabilir, büyük küçüklük imlada dünyada (?) daha oturmuş (?) diye önce kesme işaretini kurban vermeyi seçtim
görsel tutarlılık açısından sevimsiz buluyorum büyük harfleri. ayrıca iki ayrı set ortaya çıkması da pratik değil (yani minüskül sadece ebat olarak büyütülüp majüskül yapılsa belki daha iyi olurdu ama bir de biçim değiştirmesi nahoş). infaz için benim adayım büyük harfler.